Şirketlerde yükselmek için karizma gerekli mi? Yoksa yükselenler mi daha karizmatik oluyor? Karizma ne demek?
 
Her zamanki gibi TDK’ya başvuralım: TDK, “etkileyicilik” olarak açıklıyor Fransızca kökenli bu sözcüğün anlamını. Ancak herkesin karizma anlayışı farklı. Herkes karizmatik bulduğu kişileri düşünüp, neden karizmatik bulduğunu yorumluyor. Karizma kaynakları da gerçekten de çok çeşitli. Dış görünüm, statü, para, konuşma, ses tonu, davranışlar, espri gücü, başarı,yetenek, unvan ve daha birçok şey. Bunların biri ya da birden fazlası olabilir kişide. Kişiler farklı beklentilere sahip olduklarından farklı kişiliklerden etkileniyorlar.
 
Şimdi de gelin davranış bilimcilerin kadınlar üzerinde yaptığı bir deneye kulak verelim: Kadınlara farklı yaş gruplarından ve farklı giysiler giymiş on tane erkeğin fotoğrafı gösterilerek çekicilik karizmalarına göre 1’den 10’a kadar not vermeleri istendiğinde kadınlar daha çok orta yaş grubunda ve iyi giyimli erkeklere yüksek puan vermişler. Aynı kadınlara bu erkeklerin meslekleri söylendiğinde ve puanlamayı yeniden istediklerinde kadınlar daha önce düşük puan verdikleri kötü giyimli ya da yakışıklı olmayan erkeklerin statü sahibi erkekler olması durumunda puanlarını 6 sayı kadar arttırmışlar. Yani örneğin daha önce 3 verdiği bir erkeğe daha sonra 9 vermek gibi.
 
Görünümü son derece sıradan olan bir kişi keman virtiyözü ise sahnede devleşebilir insanların gözünde. Mersedes’ten inen bir adam, Şahin’den inene göre daha karizmatik görünebilir. Ama aynı insanlar Ferrrari’sini satıp Tibet’e giden Bilge’den de en az o kadar etkilenebilirler. Demek ki başarılı olmak da pozitif anlamda insanları şaşırtmak da karizma sahibi olmak için birer kriter.
 
Yine TDK’nın açıklamasına dönelim: Demek ki bir kişinin karizma sahibi olması için birilerini bir biçimde etkilemesi gerekiyor. Kişi bunu ne ölçüde başarırsa o ölçüde karizmatik oluyor.
 
İnsansılar ve insanlar binlerce yıl küçük topluluklar halinde yaşadılar ve bir lidere bağlı olarak yaşamlarını sürdürdüler. Bilinçaltımızda güçlüye karşı hayranlık duyma ve ona bağlanma içgüdüsü var. Bu nedenle karizmatik insan arayışı kadar karizmatik olma çabası da binlerce yıldır hiç eksilmeden sürüyor.
 
Ancak, bir kişinin karizması ne kadar yüksekse bir hata yaptığında bulunduğu yerden düşmesi de o kadar gürültülü patırtılı oluyor. Yara alan karizmanın tamiri çok zor, karizma ne kadar güçlüyse o kişiye atfedilen insanüstü özellikler de o kadar fazlalaşıyor çünkü. Süper karizmatik kişiler, yemez, içmez, uyumaz, her şeyi bilir, her şeyi duyar… Kazara diğer sıradan insanlara özgü en ufak bir insani zaaf, alaşağı edilmesine neden olur. Sıradanlaşıverir insanların gözünde. “Benim gibiysen orada işin ne?” diye düşünür çünkü insanlar, “Gel buraya ait olduğun yere.” Sonra da yeni bir tanrı arayışı başlar.
 
Bu sosyo-psikolojik süreç, tüm lider yöneticilerin mutlaka dikkate alması gereken bir özelliktir. Yönetici, diğerleriyle arasındaki bariyerleri ne kadar yüksek tutarsa karizmasını ne kadar ulaşılmaz biri olmak için kullanırsa hata yapma şansı da o kadar azalır. 
 
Toplumsal karizmatik kişilerin bizlerle bireysel ilişkisinin olmaması nedeniyle, onun günlük 'normal insan' hallerinialgılayamadığımız için karizma daha rahat korunur belki. Şirketlerde ise günlük mücadeleler sırasında farkında bile olmadan yaptığımız konuşmalar, davranışlar, yaşadığımız kişilik çatışmaları, rekabet, stresli anlardaki tepkiler karizmayı daha çabuk çizer.
 
Bu nedenle insan ilişkileri, şirket içinde, diğer karizma unsurlarının vazgeçilmez bir parçası olarak ortaya çıkmaktadır. Terfilerde görünen ve görünmeyen birçok kriter göz önüne alınır. Alanınızda “vazgeçilmez bir dahi” değilseniz pozitif bir imaj çizmek işinize daha çok yarayacaktır. Burada “Mezarlıklar vazgeçilmezlerle doludur.” atasözünü bir kez daha hatırlamakta da yarar vardır.
 
Karizma kaynaklarınızı iyi değerlendirerek karizmanızı ve yükselme şansınızı artırabilirsiniz. Birkaç öneri: Dış görünümünüze özen gösterin, konuşma, dinleme ve sunum becerilerinizi geliştirin, etkili bir iletişimci olun, pozitif davranışlara ağırlık verip diğer insanlarla iyi geçinin. Diğer insanlara sık sık fikir sorun. Bu sayede sizin yaptıklarınızdan haberdar olacakları gibi ister istemez sizi destekliyor da olacaklar. Daha çok teşekkür edin; yanlışlardan ziyade doğrulara odaklanın, başkalarının başarısına destek olun, kıskanç olmayın. Yeteneklerinizi ve yetkinliklerinizi iyi tanıyın ve kendinizi sürekli geliştirin, en önemlisi de adil ve dürüst olun...
 
Yükselmek için kişisel başarı ve karizmasını kullanmak yerine başka yeteneklerini kullananlar size örnek olmamalı. Eskilerin dediği gibi “Sui misal emsal değildir.” Yani kötü örnek, örnek olamaz.
 
Gerek iş gerekse özel yaşamınızda etkileyici olmanın temel yolu üç sihirli donanıma sahip olmaktan geçer: Bilgi, sevgi ve iletişim.

Ücretsiz bilgi almanız için sizi arayalım!